Isik kirliligi hem doganin hem de insanlarin biyolojik saatini bozuyorBiriz Özbakir- Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Latif Kurt: - "Yapay isik kaynaklari kuslarin göç yolunun bozulmasina, böceklerde ritim bozulmasina neden oluyor" - "Dünya nüfusunun yaklasik yüzde 80'i isik kirliliginden olumsuz etkileniyor. ABD ve Avrupa'da yasayanlarin yüzde 99’u dogal bir gece yasayamiyor"

Isik kirliligi hem doganin hem de insanlarin biyolojik saatini bozuyorBiriz Özbakir- Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Latif Kurt:
- "Yapay isik kaynaklari kuslarin göç yolunun bozulmasina, böceklerde ritim bozulmasina neden oluyor"
- "Dünya nüfusunun yaklasik yüzde 80'i isik kirliliginden olumsuz etkileniyor. ABD ve Avrupa'da yasayanlarin yüzde 99’u dogal bir gece yasayamiyor"

ISTANBUL (AA) - BIRIZ ÖZBAKIR - Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Latif Kurt, isik kirliliginin, ?hem hayvan ve bitkilerin hem de insanlarin biyolojik saatinin bozulmasina neden oldugu uyarisinda bulundu.

ABD ve Almanya'dan bilim insanlarinin, 2011-2022 yillari arasinda yaptigi ve sonuçlari bu yilin basinda Science dergisinde yayimlanan arastirmasina göre yapay aydinlatma, geceleri gökyüzünün her yil yüzde 10 daha fazla aydinlik olmasina ve dogal gece görüntüsünün kaybolmasina neden oluyor.

Yapay aydinlatmadaki artis sebebiyle yasanan isik kirliliginin doga ve insanlar üzerindeki etkileriyle ilgili AA muhabirine degerlendirmelerde bulunan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Ana Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Latif Kurt, bütün canli türlerinin bir biyolojik saati oldugunu ve buna fotoperiyodik rejim dendigini belirtti.

Kurt, "Bu fotoperiyodik rejimin, yani aydinlik ve karanlik devrenin süresinin yapay aydinlatmayla degistirilmesi; ekolojik dengeyi bozan, ekosistemde yasayan tüm türleri olumsuz etkileyen, strese sokan, üreme davranislarini gerçeklestirememelerine, hormonal yapilarinin bozulmalarina ve bagisiklik sistemlerinin düsmelerine neden olan, en küçük organizmadan insana kadar tüm organizmalari olumsuz etkileyen bir faktördür." dedi.

Yapay isigin, ekosistemde yasayan bütün türlerin hayat döngülerini degistirdigi için bir kirlilik ajani olarak kabul edildigini ve gereksiz kullanildiginda yasami sinirlayan bir faktör oldugunu vurgulayan Kurt, isik kirliliginin, bazi hayvan türlerinin neslini tehdit edebilecek etkilere neden olabildigini söyledi.

Kurt, isik kirliligi denildigi zaman sehir ekosistemlerinin akla geldigini fakat kirsal bölgelerde kullanilan gereksiz aydinlatmalarin, özellikle otoyollardaki aydinlatmalarin da yaban hayatini olumsuz etkiledigini aktardi.

- "Isik kirliligi, hayvan popülasyonlarinda düsüse neden olabiliyor"

Bütün canlilarda büyüme reaksiyonlarinin karanlikta gerçeklestigini anlatan Kurt,"Gece vakti bir seraya girseniz çit diye bir ses duyarsiniz. Bu büyümenin sesidir. Bazi hormonlar karanlikta, karbondioksit yogunlugunda aktive olur. Yani aksam çiçek olan bir salataligi sabah meyveye dönüsmüs sekilde görebilirsiniz." diye konustu.

Kurt, isik kirliliginin hayvan popülasyonlarina etkisi hakkinda su bilgileri paylasti:

"Göçmen kuslar yapay isik kaynaklari gördüklerinde bu isik kaynaklarina yönelerek orada adeta firdöndü yapiyor ve binalara çarpiyorlar. Bu nedenle çok ciddi kus ölümleri gerçeklesebiliyor. Bu yapay isik kaynaklari kuslarin göç yolunun bozulmasina neden olabiliyor. Böceklerde ritim bozulmasina neden oluyor. Çok çarpici bir örnek vermek gerekirse, ates böcekleri çiftlesme faaliyetleri için 14 metreden isik saçarlar. Bu gereksiz aydinlatilmis bölgelerde bunlarin çiftlesme faaliyetlerinin gerçeklesmemesine, diyapoz yani kislama, çogalma ve göç hareketlerinde bozulmalara, polimorfizme (çok sekilcilik) neden oldugu biliniyor. Mesela gündelik hayatimizda spor sahalarinin kenarinda geceleri kurbagalar görürüz. Bu kurbagalarin aydinlatilmis bölgelerde çiftlesme faaliyetini gerçeklestiremedikleri, dolayisiyla popülasyonlarinda ciddi bir düsüs yasandigi biliniyor. Çok iyi bildigimiz örneklerden bir tanesi de caretta carettalar. Kumsalda ilk çikan yavrular ay isigina, dolayisiyla günese dogru yönelerek hareket ederler. Kumsalin arkasinda yapay bir aydinlatma oldugunda yönlerini kaybedip ulasmalari gereken deniz ekosistemi yerine karaya yönlenebilmekteler. Dolayisiyla bu da onlarda popülasyon kayiplarina neden olabiliyor."

Canli yasamini tehdit eden en önemli unsurun ekolojik dengenin bozulmasi oldugunu isaret eden Kurt, yapay isigin hayvanlarin kis uykusuna yatma ve göç zamanlarini olumsuz yönde etkilediginin altini çizdi.

Isik kirliliginin bitki topluluklari üzerindeki etkisinden de bahseden Kurt, "Bildigimiz gibi bitkiler isigi kullanarak fotosentez yapiyorlar ama ne zaman yapiyorlar? Fotosentezin büyük bir kismini gündüz gerçeklestiriyorlar. Gece bitkilerin karbondioksit yogunlugunda büyüme reaksiyonlarinin gerçeklestigi dönemde bu yapay aydinlatmaya maruz kalan bitkilerde bogumlar, anatomik sekil bozukluklari, ozmotik basinçta degisiklikler, klorofil miktarinda azalma, respirasyon yani solunum hizinda artislar gözlemleniyor. Solunum hizinda artis o türün strese girmesi anlamina geliyor. Erken çiçek açma, dinlenme dönemine girememe gibi birçok olayi etkiliyor." dedi.

- "Dünya nüfusunun yüzde 80'i isik kirliliginden olumsuz etkileniyor"

Yol, cadde, park ve bahçe aydinlatmalarinin, binalarin dis cephe aydinlatmalarinin, reklam panolarinin ve güvenlik amaciyla kullanilan yapay aydinlatmalarin sehirlerdeki isik kirliliginin temel kaynagi oldugunu bildiren Kurt, dünya nüfusunun yaklasik yüzde 80'inin isik kirliliginden olumsuz etkilendigine ve ABD ve Avrupa'da yasayanlarin yüzde 99’unun dogal bir gece yasayamadigina dikkati çekti.

Kurt, söyle devam etti:

"Gece iyi karartilmamis isikli ortamda uyuyan çocuklarda büyüme hormonlari aktif olmadigi için saglikli bir büyüme gerçeklesemiyor. Bunun yani sira melatonin gibi bazi hormonlarin yeterince salgilanmamasi hem bagisiklik sistemini düsürüyor hem de meme kanseri ve prostat gibi birtakim saglik sorunlarini tetikliyor. Dolayisiyla isik kirliligi dedigimizde sadece ekosistemdeki türlere etkisinden degil, insan sagligina da etkileri olan çok genis bir kirlilikten bahsediyoruz."

- "ABD'de yanlis aydinlatma yüzde 30 enerji israfina neden oluyor"

Dogru aydinlatmayi, "Dogru yeri, ihtiyaç duyuldugu kadar aydinlatmak" seklinde tanimlayan Kurt, "Harekete duyarli aydinlatmalar var. Bunlar enerji tasarrufu sagladigi gibi ayni zamanda isik kirliligini önlüyor. Özellikle sokak aydinlatmalarinda isigin yönü çok önemli. Yani nereyi aydinlatmak istiyorsaniz oraya yönlendirilmeli." görüsünü paylasti.

Gereksiz aydinlatmalarin enerji israfina neden olduguna deginen Kurt, "Dogru aydinlatmadigimiz için fazlaca enerji kullaniyoruz. Kullandigimiz bu enerji bosa giden bir para demek. Bununla ilgili bazi ülkelerde ne kadar enerji israfina neden oluyor diye ciddi çalismalar yapilmis. Mesela ABD'de özellikle bu aydinlatmalarin yüzde 30 enerji kaybina neden oldugu, bunun da ülkeye yillik 10-15 milyar dolarlik bir maliyeti oldugu tespit edilmis." ifadelerini kullandi.

Isik kirliligini önlemek için mümkün oldugunca harekete duyarli lambalar, zaman kontrollü aydinlatmalar ve tek renkli (monokromatik) isik kaynaklarinin kullanilmasi gerektigini vurgulayan Kurt, armatür tiplerinin yönetmeliklerle belirlenmesi ve aydinlatilacak mekana uygun optimum aydinlatma kriterlerinin olusturulmasi önerisinde bulundu.