Irak'ta ABD'nin "demokrasi" vaadiyle baslattigi isgalin olumsuz yansimalari 20 yildir sürüyorHaydar Karaalp- "Irak'i Özgürlestirme Operasyonu" adiyla 2003'te baslatilan ve yüz binlerce sivilin hayatini kaybettigi askeri müdahale, istikrar ve demokrasi bir yana Irak'ta terör örgütü DEAS'in ortaya çikmasina zemin hazirladi - ABD öncülügünde 2005 yilinda yapilan siyasi anlasmayla Basbakanligin Siilere, Meclis Baskanliginin Sünnilere, Cumhurbaskanligi makaminin ise Kürtlere verildigi yeni siyasi düz

Irak'ta ABD'nin "demokrasi" vaadiyle baslattigi isgalin olumsuz yansimalari 20 yildir sürüyorHaydar Karaalp- "Irak'i Özgürlestirme Operasyonu" adiyla 2003'te baslatilan ve yüz binlerce sivilin hayatini kaybettigi askeri müdahale, istikrar ve demokrasi bir yana Irak'ta terör örgütü DEAS'in ortaya çikmasina zemin hazirladi
- ABD öncülügünde 2005 yilinda yapilan siyasi anlasmayla Basbakanligin Siilere, Meclis Baskanliginin Sünnilere, Cumhurbaskanligi makaminin ise Kürtlere verildigi yeni siyasi düz

BAGDAT (AA) - HAYDAR KARAALP - ABD ve Ingiltere öncülügündeki koalisyonun 20 yil önce Irak'ta Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlari ürettigi iddiasiyla baslattigi isgal, ülkeye sözü verilen "demokrasi" yerine bedelini sivillerin ödeyecegi siyasi ve güvenlik alaninda büyük bir kaos getirdi.

Saddam Hüseyin'in Agustos 1990'da iki gün süren askeri harekat neticesinde gerçeklesen Kuveyt'i ilhaki, ABD öncülügündeki koalisyonun 1991'de Irak'a düzenledigi Çöl Firtinasi Operasyonu ile son buldu.

ABD, sonrasinda çesitli gerekçelerle Irak'taki Baas rejimi lideri Saddam Hüseyin'in görevden alinmasi için büyük hazirlik içine girdi.

Isgalden önce 13 yillik bir ambargonun uygulandigi Irak, hem ekonomik hem de yasam standartlari konusunda büyük tahribatlar aldi. Ambargodan sonra ise yine ABD ve ona destek veren Ingiltere, 2003'te Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kararini beklemeden Irak'i isgal etmek için dügmeye basti.

- ABD isgali Irak'ta DEAS'a zemin hazirladi

Irak'a "istikrar ve demokrasi" getirecegi iddia edilen operasyona da "Irak'i Özgürlestirme Operasyonu" adi verildi. Ancak yüz binlerce sivilin hayatini kaybettigi, milyarlarca dolarin harcandigi bu askeri müdahale istikrar ve demokrasi bir yana Irak'ta terör örgütü DEAS'in ortaya çikmasina zemin hazirladi.

- Irak'ta 13 yillik ambargo nedeniyle yarim milyon çocuk öldü

BMGK, Irak'in Kuveyt'i isgal etmesinden tam 4 gün sonra 6 Agustos 1990'da daha çok ekonomik ve mali yaptirim uygulama karari aldi. Irak'in Subat 1991'de Kuveyt'ten çekilmesine ragmen yaptirimlar Mayis 2003'e kadar devam etti. BMGK, bu dönemde ABD ve Ingiltere'nin engellemeleri nedeniyle Irak'in ambargoya iliskin tüm itirazlarini geri çevirdi.

Irak'ta 13 yil boyunca uygulanan agir ambargo nedeniyle kötülesen ekonomik durum, halkin hayat standartlarini dramatik bir sekilde asagiya çekti, ülkenin altyapisi büyük zarar gördü, halka yönelik hizmetlerde ciddi aksamalar yasandi.

BM Gida ve Tarim Örgütü (FAO), 1993 yilinda yayimladigi raporda, ambargo sonucu ülkedeki açlik oraninin çok yüksek seviyelere ulastigi uyarisinda bulundu. FAO, 1995'te yayimladigi raporda ise Irak'ta yarim milyon çocugun dayatilan ambargo nedeniyle açlik ve kötü yasam kosullarindan hayatini kaybettigini duyurdu.

- BMGK'dan onay çikmadan isgal karari

ABD ve Ingiltere, Irak'in isgali için diger ülkelerin destegini alabilmek adina Saddam Hüseyin'in toplu ölümlere sebebiyet verebilecek kitle imha silahlari gelistirdigi iddialarini ortaya atti.

Dönemin ABD Baskani George W. Bush, 2001-2003 yillarinda bu iddialar üzerinde bir dosya hazirlatarak Irak isgalini yasal bir statüye kavusturma mücadelesine girdi.

ABD Disisleri Bakani Colin Powell, 5 Subat 2003'te BMGK'da yaptigi konusmada, "Saddam Hüseyin'in biyolojik silahlara sahip oldugundan hiç süphe yok ve daha fazlasini üretebilecek kapasiteye sahip." iddiasinda bulundu.

Iddialarin aksine, BM Silah Denetleme Komisyonu Baskani Hans Blix, 14 Subat 2003'te hazirladigi raporda, Irak'ta incelemelerde bulunan ekibinin herhangi bir biyolojik silah bulamadigini açikladi. ABD ve Ingiltere, Irak'in isgali için BMGK'ya yeterli kanitlar sunamadi. Bunun üzerine iki ülkenin öncülügünde kurulan koalisyon gücü BMGK'dan onay çikmadan isgal karari aldi.

Bu kararla, Irak'in isgaline uydurma bir bahaneyle girisilmesinin yani sira BMGK'nin devre disi birakilmasi nedeniyle uluslararasi hukuk da çignendi.

- Irak'a agir bedeller ödetecek savasin çanlari çaldi

ABD Baskani Bush, 17 Mart 2003'te Saddam Hüseyin ve ailesine 48 saat içinde ülkeyi terk etmeleri, aksi takdirde askeri müdahaleyle karsi karsiya kalacaklari uyarisinda bulundu. Bush, bu çagridan tam 2 gün sonra 19 Mart'ta ise ABD ve ona destek veren koalisyon güçlerinin Irak'a karsi askeri operasyon baslattigini duyurdu.

Ülkenin tamamini ele geçiren koalisyon güçleri, 13 Aralik 2003'te Saddam'i dogdugu Tikrit'te yer altinda gizlenirken yakaladi. Saddam'in ailesiyle Baas rejiminden birçok üst düzey yetkili Ürdün'e kaçarak iltica etti. Hükümet ve ordunun tamami lagvedildi.

Yaklasik iki yil görev yapacak ABD'li Paul Bremer, Geçici Koalisyon Yönetimi'nin baskanligini yapti. Saddam Hüseyin, çesitli suçlardan yaklasik 3 yil süren yargilama sürecinden sonra 30 Aralik 2006'da Salahaddin'e bagli Diceyl bölgesinde Siilere yönelik toplu katliam gerçeklestirilmesi emri verdigi gerekçesiyle idam edildi.

- Savasin faturasini siviller ödedi

Irak'ta isgalle birlikte baslayan ABD askerlerinin varligi yaklasik 9 yil sonra 18 Aralik 2011'de son buldu. Ülkeyi kanli bir kaosa sürükleyen isgal, sayilari net olarak bilinmemekle birlikte binlerce sivilin hayatini kaybetmesine, çok daha fazlasinin ise göç etmesine yol açti.

Irak Saglik Bakanliginin verileri üzerinde çalisma yapan bagimsiz "Iraqcountybody" organizasyonuna göre, Irak'ta 2003-2011 yillarindaki çatismalardan kaynakli yaklasik 120 bin sivil hayatini kaybetti.

- 4 binden fazla ABD askeri hayatini kaybetti

Isgalin sona erdigini duyuran dönemin ABD Baskani Barack Obama, 21 Ekim 2011'de yaptigi açiklamada, yaklasik 9 yillik süre zarfinda 1 milyona yakin ABD'linin görev yaptigi Irak'ta 4 bin 400 askerin hayatini kaybettigini, 32 bininin yaralandigini ve 1 trilyon dolardan fazla paranin harcandigini belirtti.

- Isgalin gölgesindeki siyasi gelismeler

ABD öncülügünde 2005 yilinda yapilan siyasi anlasmayla Irak'ta Basbakanlik Siilere, Meclis Baskanligi Sünnilere, Cumhurbaskanligi makami ise Kürtlere verildi.

Nuri el-Maliki, 22 Nisan 2006'da Basbakan seçildi. Sünniler basta olmak üzere Kürtlerin elestiri oklarinin hedefi haline gelen Maliki, görev süresinin doldugu 2014'e kadar izledigi mezhepçi yaklasimiyla agir tepkiler aldi.

Bagdat'ta Saddam döneminde Sünniler hakimiyeti elinde tutarken, Maliki döneminde ise dengeler tam tersine döndü. Saddam'in devrilmesiyle büyük bir yalnizlik ve sahipsizlik yasayan ve hisseden Sünniler belki de bu isgalin en büyük faturasini ödedi.

- 2003 öncesi soykirima ugrayan Türkmenler bugün de dislanmis durumda

Kürtler ise ABD öncülügünde 2005'te hazirlanan Anayasa sayesinde Erbil, Süleymaniye ve Duhok vilayetlerinden olusan bölgede Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) ilan ettiler. IKBY'deki siyasi ve güvenlik alaninda yasanan istikrardan dolayi Kürtler, uzun yillar boyunca Irak'in en çok gelisen ve yildizi parlayan tarafi olarak gösterildi.

Ülkenin üçüncü temel bileseni Türkmenler ise Saddam döneminde soykirim politikasina maruz kalirken, 2003 sonrasi düzenden de dislandilar. Türkmenlerin, sahip olduklari nüfus sayisi ve cografi konumlarina göre temsil edilmeleri engellendi. Irak'taki sistemin Türkmenlere karsi uyguladigi ayrimci ve görmezden gelme politikalari günümüze kadar sürüyor. Mevcut hükümet kabinesinde Türkmenlere yer verilmezken, devletteki önemli bürokratik makamlardan da uzak tutuluyor.

- Irak'ta 5 milyon iç göçmen

ABD'nin 3 yil öncesinde terk ettigi Irak'ta büyük yikimlara yol açan DEAS, 2014'te ülkenin üçte birine tekabül eden Musul, Enbar ve Salahaddin vilayetleriyle Diyala ve Kerkük'ün bir kisminda hakimiyet sagladi.

Dönemin Irak Basbakani Haydar el-Ibadi, 18 Aralik 2017'de bilançosu çok agir olan askeri operasyonlar sonucu DEAS'in ülkedeki varliginin ortadan kaldirildigini duyurdu. Örgütün varligindan dolayi çogunlugu Sünnilerden olusan 5 milyonluk bir iç göçmen dalgasi yasandi. Musul, Enbar ve Salahaddin vilayetlerinde bedeli 80 milyar dolari bulan büyük yikimlar meydana geldi. Bunun yaninda on binlerce sivil hayatini kaybetti.

- Hükümet karsiti gösteriler ve erken seçim

Ekim 2019'da ise issizlik, yolsuzluklar ve kamu hizmeti yetersizligi nedeniyle Bagdat ve güney vilayetlerde genis çapli halk gösterileri patlak verdi. Protestolar, dönemin Basbakani Adil Abdulmehdi hükümetinin istifa etmesine neden oldu. Abdulmehdi'nin yerine Irak Istihbarat Servisi Baskani Mustafa el-Kazimi baskanliginda bir hükümet kuruldu. Bu hükümet göstericilerin talepleri üzerine 10 Ekim 2021'i erken seçim tarihi olarak belirledi.

- Seçimlerden bir yil sonra hükümet kurulabildi

Yapilan seçimlerden yaklasik 1 yil sonra "siyasi anlasmalar" sonucu ve Iran'in destekledigi Muhammed Siya es-Sudani hükümeti 27 Ekim 2022'de kuruldu. Sii lider Mukteda es-Sadr, genel seçimlerin galibi olsa da bu hükümette yer almayip, siyasetten çekildi.

Sadr, siyasetten çekilme karari almadan önce taraftarlari hükümet binalarinin bulundugu Yesil Bölge'yi basarak günlerce Meclis bahçesinde eylem yapmis ve çadirlar kurmustu. Sadr'a bagli silahli kisilerle hükümet güçleri arasinda bir gün süren silahli çatismalar da yasanmisti.