3. Uluslararasi Turizm Gastronomisi Yatirimlari ve Agirlama Zirvesi Antalya'da basladiAise Hümeyra Akgün- ATSO Baskani Ali Bahar: - "Turizm kapasitemiz nedeniyle Antalya'yi Türkiye'nin vitrini olarak görüyoruz" - "Turizm katma degerinin arttirilmasi için çesitlenme ve turizmi, kent merkeziyle sokaklara çekmek gerekmektedir. Bunun için de kent merkezini, yürüyüs rotalariyla, esnaf kültürüyle, ulasim imkaniyla, gastronomisiyle bir üst seviyeye tasimaliyiz"

ANTALYA (AA) - Türkiye'nin gastronomi turizminde markalasmasi için destinasyon çekicilik unsurunun ön plana çikarilmasina odaklanan ve bu yil 3. kez düzenlenen "Uluslararasi Turizm Gastronomisi Yatirimlari ve Agirlama Zirvesi- FSUMMIT" basladi.

Iki gün boyunca devam edecek etkinlik, basta Antalya olmak üzere Türkiye'yi dünyada bir turizm destinasyonu ve gastronomi markasi haline getirme hedefiyle, Sözen Organizasyon tarafindan Nest Convention Center'da gerçeklestiriliyor.

Açilista konusan Antalya Ticaret ve Sanayi Odasi (ATSO) Baskani Ali Bahar, gastronominin sihirli bir kavram oldugunun altini çizerek, yemek ile kültür arasinda var olan iliskiye isaret etti.

Binlerce yillik tarihe sahip Antalya'nin gastronomi destinasyonlarinin içerisinde yer almasini istediklerini belirten Bahar, "Biz turizm kapasitemiz nedeniyle Antalya'yi Türkiye'nin vitrini olarak görüyoruz. Her yil agirladigimiz on milyonlarca turiste ülkemizin tüm zenginliklerini gösterme, layikiyla sunma sorumlulugunu da tasidigimizi düsünüyorum. ATSO olarak Antalya'nin, ülke ekonomisinin gelismesi dolayisiyla refah arttirmasi için tarimdan turizme, sanayiden ticarete çok sayida baslik üzerinde çalismak zorundayiz." dedi.

Bahar, geçen yil turizm gelirlerinde rekor kirdiklarini aktararak, söyle devam etti:

"Turizm katma degerinin arttirilmasi için çesitlenme ve turizmi, kent merkeziyle sokaklara çekmek gerekmektedir. Bunun için de kent merkezini, yürüyüs rotalariyla, esnaf kültürüyle, ulasim imkaniyla, gastronomisiyle bir üst seviyeye tasimaliyiz. Bunu yaparsaniz turist otelden çikabilir. Turistleri, sehri kesfetmek, yöresel lezzetlerinden tatmak ve alisveris yapmak için sehir merkezine indirebiliriz. Antalya'nin turizmde oldugu kadar tarimda da çok yüksek katma deger yaratan bir kent oldugu malumunuzdur. Sehrimiz tarimin baskenti oldugu için, birçok tarimsal ürünün de ilk çikis noktasi olmak gibi önemli bir misyonu üstlenmistir. Ürünlerimiz yurt içinde oldugu kadar yurt disinda da birçok noktaya ulasmaktadir. Yillik yaklasik 600 milyon dolarlik yas meyve, sebze ihracati ile ülkenin cari açigina pozitif katki saglamaktayiz. Manavgat ilçemizde ananas, papaya, ejder meyvesi, altin çilek gibi dokuz farkli tropikal meyve üretimi gerçeklestirilmekte ve bu ürünlerimiz ekonomimize gastronomi çesitleriyle de ciddi oranda katki saglamaktadir."

- "Rota Antalya" yakin zamanda hayata geçirilecek

ATSO olarak cografi isaretli ürünlerin sayisini arttirmaya çalistiklarina da dikkati çeken Bahar, "Bu hedef dogrultusunda kabak tatlisi, pilav, serpme börek, turunç ve bergamot kabugu reçelimize cografi isaret tescilini aldik. Halihazirda arkadaslarimiz yeni ürünlerin basvurusunu yapmak için de yogun mesai harcamaktadir. Çünkü biz biliyoruz ki, cografi isaretli ürünler bir kentin gastronomi merkezi olmasinda büyük bir potansiyele sahiptir ve bu ürünler dünyanin her tarafinda ilgi çekmektedir." diye konustu.

Ali Bahar, "Rota Antalya" uygulamasini da yakin zamanda hayata geçireceklerini aktararak, "Uygulamada kent restoranlarini ve önemli gastronomi noktalarini revize ettik. Sehrimize gelen özellikle yabanci misafirlerimize Antalya'nin restoran ve yemek kültürünün tanitilmasina da katki saglamis olacagiz." ifadelerini kullandi.

Turizmin sadece kendini degil, birçok sektörü gelistiren bir alan oldugunun altini çizen Bahar, "Turizm, ülkeye kazandiran, hatta ihracat olanaklarimizi saglayan, bu vesileyle cari açigimizi kapatan çok önemli bir sektördür. Turizmi sadece kendi basina düsünmememiz gerekmektedir." degerlendirmesini yapti.

- "Gault & Millau'yu da Türkiye'ye kazandirdik"

Sözen Group CEO'su Gökmen Sözen ise etkinlige destek veren tüm STK ve kurumlara tesekkür ederek, sunlari kaydetti:

"Dünyada iki tane restoranlarin derecelendirildigi katalog var. Bunlardan biri Michelin; Türkiye'ye geldi. Türkiye için çok önemli. Türkiye'nin restoran ve sef pazarlamasi adina çok önemli. Ama dünyanin en iyi ikinci katalogu Gault & Millau'yu da Türkiye'ye kazandirdik. Sadece Istanbul degil, dört destinasyon dedik. Marmara Bölgesi, Ege bunun yaninda Akdeniz'i de ekledik. Çünkü Akdeniz turizm potansiyeli çok yüksek bir kent. Bunun yani sira tabii ki tarih turizmine de önem verdik. Antakya çok önemliydi. Gaziantep çok önemliydi. Bunu da yaptik. Yani dünyanin 18 ülkesinde yer alan Gault & Millau'yu Türkiye'ye getirdik. Buradan da onun müjdesini vereyim. Depremde, Gaziantep'te ve Antakya'da birçok mekan yikildi. Biz onlari yine derecelendirmeye sokacagiz. Geçmisten aldigimiz bilgiyle bunlari yapacagiz."

Zirveye dünyanin farkli yerlerinden 10'a yakin usta sefin geldigini belirten Sözen, bunlarin sayilarini da arttirmayi amaçladiklarini sözlerine ekledi.

Açilista ayrica Coca-Cola Içecek Tüketim Kanali Satis Direktörü Sehnaz Gökaslan, PINAR Ev Disi Tüketim Direktörü Ali Yigit Tavaslioglu, Unilever Food Solutions Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Yilmaz Tokgöz ile Poleks Yönetim Kurulu Baskani Melih Sahinöz konusma yapti.