Üsküdar Üniversitesi'nden saglikli yaslanmanin püf noktalariAbdulkadir Günyol- Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan: - "Bilgi birikimi ve tecrübe olgun kisilikle birlesirse mutlu ihtiyar ortaya çikiyor"

Üsküdar Üniversitesi'nden saglikli yaslanmanin püf noktalariAbdulkadir Günyol- Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
- "Bilgi birikimi ve tecrübe olgun kisilikle birlesirse mutlu ihtiyar ortaya çikiyor"

ISTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaslilarda psikolojik saglamlik ve psikolojik saglamligin önemi ile ilgili, "Kim genç yasinda benmerkezciyse ileri yasinda yalniz kaliyor. Yetistirdigi çocuklari benmerkezciyse ‘Önce benim konforum. Önce can sonra canan’ diyor. Böyle olunca da ilerleyen yillarda kisi yalniz kaliyor." dedi.

Üniversiteden yapilan açiklamada görüslerine yer verilen Tarhan, yaslilarda psikolojik saglamlik ve psikolojik saglamligin önemine iliskin degerlendirmede bulundu.

- Saglikli yaslanma varsa kisi ileri yaslarinda mutlu oluyor

Saglikli yaslanma varsa ileri yastaki kisilerin daha mutlu oldugunu kaydeden Tarhan, "Ileri yaslardaki kisiler artik yarisma koltugunda degil, yaris pistinde degil, jüri koltugunda oturuyorlar. Ancak kendini hala yaris koltugunda görüyorsa mutlu olamiyorlar yani aslinda saglikli yaslanma varsa bunu saglayabiliyor kisi. Saglikli yaslanma yoksa her seyde aktif olmaya çalisiyor, gençlere özenmeye çalisiyor.

Her yasin güzellikleri var, zorluklari var, insana kazandirdigi seyler var. Kisinin zamanla kaybettigi yetiler var. Bütün bunlar arasinda hangisine odaklanirsa ruh hali de bundan etkileniyor. Yasliliktaki psikolojik saglamlik o sekilde olusuyor. Bu nedenle psikolojik saglamligi aslinda bilmek lazim. Psikolojik saglamlik yaslilarda normalde genel olarak artiyor." ifadelerini kullandi.

Tarhan, psikolojik saglamligin, insanin zorluk yasadigi zaman hizla tekrar eski haline gelebilmesi oldugunu ifade ederek, "Bu durum olgun kisiligi olan yaslilarda normalde artar. Yaslilik zaten hayatta tecrübe birikimi oldugu için yaslilar genellikle daha bilgelesirler. Gençlerin korktugu ve panik yasadigi olaylarda yaslilar dengeyi saglarlar. Bu durum aslinda dogada da benzer sekildedir. Yasli kurtlar bilgedir. En arkada durur ve sürüye gelen tehlikeleri uzaktan gözetir, digerlerine haber verir.

Genç kurtlar sürüde önden gider, yasli kurtlar arkadan gider. Sürü onlarin tecrübesinden faydalaniyor. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Hayat olaylari karsisinda yaslilarin ön sezgileri ve rasyonel sezgilerinden gençler yararlanirsa tecrübelerinden fayda saglayabilirler. Psikolojik saglamlik, zorluk yasandigi zaman kolayca toparlanabilme becerisidir." degerlendirmesinde bulundu.

- "Teorik bilgiyle, pratik tecrübe ve ustalik bilgisi bir olmuyor"

Bu durumun ileri yastaki insanlarin ruh sagligi açisindan da önemli oldugunu belirten Tarhan, “Kendisinden fikir alinan, danisilan, sorulan ve gençlerin çevresinde oldugu yaslilik, keyif verici bir yasliliktir. Tabii bu genis ailelerde daha çok mümkündür. Genç çiftler çocuk büyütürken onlarin tecrübelerinden yararlanir. Onlara kirip dökmeden annelik - babalik becerileri ögretiyorlar. Günümüzde çekirdek aile nedeniyle bu bilgi aktarimi ve tecrübe aktarimi olmuyor. Gençler de sosyal medyadan, internetten, kitaplardan ögrenmeye çalisiyorlar ama teorik bilgiyle, pratik tecrübe bilgisi ve ustalik bilgisi bir olmuyor." açiklamasinda bulundu.

Tarhan, toplum olarak genis aile yapisinin tam olarak kaybedilmedigini belirterek, Türkiye'yi ziyaret eden yabanci bir sosyologun Türk aile yapisi üzerine bir inceleme yaptiginidan bahsetti.

Tarhan, "Çekirdek aile ve genis aile dönüsümü nasil diye incelemis. ‘Çekirdek aile gözüküyor ama siz çekirdek ailede de degilsiniz genis aile de. Çekirdek aile konfederasyonu olmussunuz’ demis. Bazi ailelerde ayni apartmanda yasiyor ama evleri ayri. Çogu bir arada, sik sik görüsüyor, çocuklar beraber oynuyor, beraber büyüyor. Bazi problemler de beraberinde geliyor ama büyük bir destek de oluyor. Mesela biri hasta oldugu zaman digerleri destek veriyor. Deprem bölgesinde genis ailenin müthis faydasini gördük. Hemen bir anda bütün aileler bir araya geldi, yalnizligi giderdiler, yaslilarin yalnizligini giderdiler, ayni evde kalmaya basladilar." bilgisini verdi.

- Dünyayi bekleyen 3 büyük tehlikeden biri yalnizlik

Yalnizlik sorununun tüm dünyada en önemli sorunlar arasinda görüldügünü kaydeden Tarhan, "2019 yilinda Dünya Ekonomik Forumunun gerçeklestirildigi Davos’ta dünyayi bekleyen üç büyük tehlike yalnizlik, iklim degisikligi ve ekonomik dengesizlik yani gelir esitsizligi olarak belirtildi." ifadelerini kullandi.

Yalnizligin pek çok yan etkisinin yapilan çalismalarda ortaya konuldugunu kaydeden Tarhan, "Yalnizlik, kisinin beden sagligina bir günde 15 sigara içmis kadar zarar veriyor. Yalniz yasamak bagisiklik sistemini bozuyor, sagligi bozuyor." uyarisinda bulundu.

- "Gençliginde benmerkezci olan ileri yasta yalniz kaliyor"

Tarhan, ileri yastaki yalnizligin en büyük sebebinin, kisilerin psikolojik saglamliklarina yönelik yanlis seyler yapilmasi oldugunu belirterek, "Ileri yastaki insanlarin en büyük ihtiyaci sosyal destek. Kim genç yasinda benmerkezciyse ileri yasinda yalniz kaliyor. Yetistirdigi çocuklari benmerkezciyse ‘Önce benim konforum. Önce can sonra canan’ diyor. Böyle olunca da ilerleyen yillarda kisi yalniz kaliyor. Ihtiyarlik dönemleri de mutsuz geçiyor. Modernizmin getirdigi birçok sey hayatimizi kolaylastirirken maalesef bazi insani özelliklerimizi kaybettirdi bize." ifadelerini kullandi.

- Mutlu ihtiyarlarin sirri ne?

Dünyada ileri yasla ilgili kriterlerin de yasam süresinin uzamasiyla beraber degistigini, 65’ten sonrasinin yaslilik, 75’ten sonrasinin ise ileri yaslilik olarak kabul edildigini kaydeden Tarhan, yaslilikla beraber fizyolojik olarak bazi yetilerin zayifladigini belirterek, "Görme zayifliyor, hafiza zayifliyor. Bazi azalan yetiler var mesela yeni seyler ögrenmek zorlasir. Buna karsin ileri yasta artan yetiler de var. Mesela bilgelik ve agirbaslilik artiyor. Mantikli dogru düsünme, saglikli karar verme artiyor ve daha dogru deger yargilarina sahip olma artiyor. Bilgi birikimi ve tecrübe olgun kisilikle birlesirse mutlu ihtiyar ortaya çikiyor. Yani böyle kisiler daha tutarli, hosgörülü ve daha sabirli oluyorlar." açiklamasinda bulundu.

Tarhan, bilgelesmeyi ögrenmenin küçük yaslardan itibaren ögrenilmesi gerektigini hatirlatarak, "Zihinsel yetilerde de kisi bilgeleserek o azalan zihinsel yetileri çok rahat telafi edebiliyor. Burada kisinin küçük yasta bu yetileri kazanmaya yönelik bir hayat ve yasam stili olusturmasi gerekir. Insan vücudunu en çok yaslandiran sey, yanlis yasama. Lokman Hekim’in hastalik için ‘3’te 1 ayazdan, 3’te 1 bogazdan ve 3’te 1 de gamdan olur’ dedigi söylenir. Yasama stilimizi küçük yastan itibaren dogru bir sekilde planlarsak kisi ilerleyen dönemlerde kaliteli bir yaslilik geçirebilir." yorumunda bulundu.

- Zihin sürekli açik tutulmali

Beynin kullan ya da kaybet kurali ile çalisan bir özelligi oldugunu kaydeden Tarhan, “Beyni en çok gelistiren sey yeni deneyimlere açik olmasidir ve yeni bilgiler ögrenmektir. Ayni zamanda da kisinin düsündügü hakkinda düsünmesidir. Beyni gelistiren, beyin egzersizleridir bunlar. Beyin ezberci olursa, otomatik olarak hep ayni yolda gidip gelirse, hep ayni isleri yaparsa beyinin belli yollari çalistigi alanlar canli kaliyor digerleri yikiliyor. Ama kisi beynin her tarafini kullaniyorsa, yorum yapiyorsa, olaylari analiz ediyorsa, sosyal temas artiyorsa, çevreyle iletisim iyiyse, okuyorsa 100 yasina gelse bile zihni açik oluyor." ifadelerini kullandi.

- Saglikli yaslanmak önemli

Tarhan, toplumda yasliligin sifasi olmayan bir hastalik gibi görüldügüne iliskin zaman zaman ön yargilar oldugunu ifade ederek, "Yaslilik bir hastalik degil ki onun için yaslilik psikolojisi demiyoruz, yaslanma psikolojisi diyoruz. Anti-aging teriminin kullanilmasi yasliligi bir düsman gibi gördügü için sakincali oldu. Simdi saglikli yaslanma tabiri kullaniliyor. Yaslanmayi tehdit gibi görmek yerine, yaslanmayi saglikli sekilde yapmak önemlidir. Mesela hastaliklari tehdit gibi görmek yerine hastaliklari yönetmek, karsimiza almak yerine hastaliklari kabullenip yönetmek gerekiyor. Bunu yaptigi zaman kisi mutlu oluyor.” dedi.