Is dünyasindan ilk çeyrek büyüme verilerine iliskin degerlendirmeUgur Aslanhan- DEIK Baskani Nail Olpak:- "2010 yilindan beri kesintisiz büyüme performansi gösteren Türkiye ekonomisi, 2023'ün ilk çeyreginde de zorluklara ragmen büyümesini sürdürdü. Almanya'nin dahi son iki çeyrekte üst üste daralarak resesyona girdigi ve diger Avrupa ülkelerinin sifira yakin büyüme oranlarina sahip oldugu küresel bir ortamda, büyüme istikrarini sürdürebilmek önemli"- MÜSIAD Genel Baskan Mahmut Asmali:- "(Büyü

Is dünyasindan ilk çeyrek büyüme verilerine iliskin degerlendirmeUgur Aslanhan- DEIK Baskani Nail Olpak:- "2010 yilindan beri kesintisiz büyüme performansi gösteren Türkiye ekonomisi, 2023'ün ilk çeyreginde de zorluklara ragmen büyümesini sürdürdü. Almanya'nin dahi son iki çeyrekte üst üste daralarak resesyona girdigi ve diger Avrupa ülkelerinin sifira yakin büyüme oranlarina sahip oldugu küresel bir ortamda, büyüme istikrarini sürdürebilmek önemli"- MÜSIAD Genel Baskan Mahmut Asmali:- "(Büyü

ISTANBUL (AA) - Dis Ekonomik Iliskiler Kurulu (DEIK) Baskani Nail Olpak, 2010'dan beri kesintisiz büyüme performansi gösteren Türkiye ekonomisinin ocak-mart döneminde de zorluklara ragmen büyümesini sürdürdügünü belirterek, büyümedeki istikrarin Türkiye ve is dünyasi adina güven verici oldugunu bildirdi.

Is dünyasi temsilcileri, Türkiye ekonomisinin Kahramanmaras merkezli depremlerin de yasandigi yilin ilk çeyreginde yüzde 4 büyümesine iliskin degerlendirmelerde bulundu.

DEIK Baskani Nail Olpak, yaptigi yazili açiklamada, bugün açiklanan büyüme rakamlarina göre ilk çeyrekte geçen yilin ayni dönemine göre GSYH'nin yüzde 4 arttigini kaydederek, 2010'dan beri kesintisiz büyüme performansi gösteren Türkiye ekonomisinin ocak-mart döneminde de zorluklara ragmen büyümesini sürdürdügünü anlatti.

Büyümedeki istikrarin Türkiye ve is dünyasi adina güven verici oldugunu vurgulayan Olpak, su açiklamalarda bulundu:

"Güven, ekonominin ve is dünyasinin vazgeçilmezidir. Avrupa'nin önde gelen ekonomilerinden Almanya'nin dahi son iki çeyrekte üst üste daralarak resesyona girdigi ve diger Avrupa ülkelerinin sifira yakin büyüme oranlarina sahip oldugu küresel bir ortamda, büyüme istikrarini sürdürebilmek önemli. Subatta hepimizin yüregini yakan deprem felaketinin yikici etkisine ragmen büyümeyi sürdürmemiz de Türkiye'nin ekonomik kirilganliklara karsi gücünü gösteriyor."

- "Üretim yapmaya, katma deger ve istihdam üretmeye odaklaniyoruz"

Nail Olpak, ocak ayindaki öncü göstergelere göre yüzde 5'in üzerinde bir büyüme beklendigini ancak depremler nedeniyle üretim kapasitesinin bir miktar geriledigini belirterek, sanayi üretiminin martta toparlandigini animsatti.

Büyüme verilerinin detaylarini paylasan Olpak, sunlari kaydetti:

"Is dünyasi olarak, seçim gündemi sonrasinda da daha fazla yatirimla ihracata daha fazla agirlik veren üretim yapmaya, katma deger ve istihdam üretmeye odaklaniyoruz. Cumhurbaskanimiz seçim sonrasinda yaptigi konusmada is dünyamizin bekledigi iki kavrama vurgu yapti, 'güven ve istikrar'. Yeni dönemde, bu kavramlara daha fazla odaklanarak kurulacak bir ekonomi yönetimi ve is dünyamizin birlikte daha güçlü bir sinerji olusturarak, dengeli kalkinmamiza daha çok katki sunmasi önemli. Önümüzdeki süreçte hem tüketici hem de üretici için hayati önem tasiyan, enflasyonla mücadele, cari açik, dis ticaret açigi, bütçe dengesi, istihdam gibi ülke ekonomimiz açisindan önem teskil eden önemli basliklarda hizli adimlar atilmasini bekliyoruz."

- "Türkiye ekonomisi tüm soklara cevap verebilecek güçte oldugunu gösterdi"

Müstakil Sanayici ve Isadamlari Dernegi (MÜSIAD) Genel Baskan Mahmut Asmali da tarihin en büyük deprem felaketlerinden birinin yasandigi bu dönemde böyle bir büyüme rakaminin yakalandigini belirterek, "Bu gelisme, Türkiye ekonomisinin, yasadigi her türlü soka yalnizca kendi öz varliklariyla cevap verebilecek güç ve dirence sahip oldugunu bir kez daha ispatlamistir." açiklamasinda bulundu.

Yüzde 4'lük büyüme oraniyla yilin ilk çeyreginde Endonezya ve Çin'in ardindan G20'de üçüncü sirada yer aldiklarini kaydeden Asmali, söyle devam etti:

"Türkiye'nin pozitif büyüme egilimi üst üste 11'inci çeyrege ulasmistir. Bu dönemde iç talebin 11,6 puanla büyümeye güçlü bir destek vermesi ekonomik aktivitenin canliligina isaret ederken, yatirimlardan gelen 1,2 puanlik katki da reel sektör adina memnuniyet verici bir gelisme olmustur. Net dis talep ise büyümeyi 2,8 puan sinirlandirmistir. Milli iradenin 28 Mayis'ta siyasi istikrardan yana tavir almasiyla, son 20 yilin en önemli kazanimlarindan biri olan ekonomik istikrar da yeniden teyit edilmistir. Böylece küresel düzeyde ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin devam edeceginin tahmin edildigi önümüzdeki döneme iliskin Türkiye, 'güvenli liman' olma niteligini sürdürecek ve Türkiye Yüzyili'nda da dünya ortalamasinin üzerinde bir büyüme performansi yakalayacaktir."

- "Büyüme rakamlari dogru politikalarin bir tezahürü"

Anadolu Aslanlari Is Adamlari Dernegi (ASKON) Genel Baskani Orhan Aydin ise yüzde 4'lük büyüme oranini yürütülen dogru politikalarin bir tezahürü olarak gördüklerini belirterek, is çevreleri olarak beklentilerinin de bu dogrultuda oldugunu ve Türkiye Yüzyili'na moralli girdiklerini bildirdi.

Büyümeye iç talebin ve ihracatin ciddi katkida bulundugunu, sanayi tarafindaki katkinin da artirilmasi gerektigini vurgulayan Aydin, seçimlerin ardindan ihracata dayali bir büyüme beklediklerini anlatti.

Aydin, "Buna insaat sektöründe yasanan canlilikta eklenecektir. Ihracat noktasinda çok ciddi artislar beklememekle birlikte büyümede bu açiklanan rakamlarin çerçevesinde verilerin süreklilik arz edecegini düsünüyoruz." ifadelerini kullandi.

Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesini devam ettirebilmesi açisindan "her daim yatirim ve üretim" dediklerini animsatan Aydin, sunlari kaydetti:

"Bu iki unsurdan kesinlikle taviz verilmemeli. Yurt disi yatirimcilar açisindan Türkiye üzerindeki algilari ve manipülasyonlari bozacak politikalara siddetle ihtiyacimiz var. Özellikle AB ile iliskilerimizde yeni bir sayfa açmali, karsilikli saygi çerçevesinde ulusal çikarlarimizdan taviz vermeden ticaretimizi karsilikli olarak artirmanin yollarini birlikte olusturmaliyiz. Genel seçim sonrasi AB ülkelerinin de yani basindaki Türkiye'ye kayitsiz kalmayacagini düsünüyoruz. Zira seçimlerden sonra devlet baskanlari tarafindan yapilan tebrik açiklamalarinda da bu mesajlari görmüs bulunuyoruz."